yani arapsaci. dun "bir ot masali"ndaki kuzu etli arapsacini yaptim. resmini cekmeyi unuttum ama guzel oldu dersem inananlar olabilir. anason kokusu yikarken ve pisirirken baya gucluydu ama pisirdikten sonra anason tadi bekledigimden hafif cikti. joe'ya gore yine baya gucluymus. anason isteyen raki icsin diyorum. annem getirmis ne guzel surda.
cok kolay buldum ama, kokuyle filan beraber direk albertsons'dan. simdi kok tarifi bulayim.
thanksgiving resimleri ile pek yakinda karsinizda olacagiz. john kumph bisuru yemek yapti, thanksgiving aksami hindi vs. ardindan kalan gunlerde cam fistikli frittata (omletimsi) ve bruksel lahanali sebze corbasi gibi lezzetler sundu. annemle ben de ispanakli borek ve biber dolma yaptik joenun ailesi de turk yemegi diye heyecan yapti. thanksgiving'in tatillerin en guzeli oldugu inancim birkac kattan asagi atlayip kanatlandi (?).
ha bi de juliette (dunyanin en cool 80'lerinde teyzesi) bir ordek corbasi yapti ki thanksgiving odulu olsa ona birkac kasik vermek lazim gelirdi.
Salı, Kasım 29
Cumartesi, Kasım 5
Cevizli Patlican
dun gece yine uyumadim. joe'nun isten arkadasi joe'nun dogumgunuydu. san fransiskoda bir bar. aslinda iki bar. ikincisi gay bar, ki orda joeya da bana da talip cikti cok eylendik. yani komik geldi anlaminda. sehirde olmak guzeldi. san fransiskoya mi yoksa palo altoya mi tasinsak sorusunun cozumunde ilerleme kaydedildi.
yeni yemek yedik. bende ascilik potansiyelinin yuksek oldugu teorisi daha pratik acilardan incelenip onaylandi. cevizli patlican, yeni misafir spesiyalimiz: http://www.maksimum.com/yemeicme/tarif/204.php

gelin size de yapiyim!
yeni yemek yedik. bende ascilik potansiyelinin yuksek oldugu teorisi daha pratik acilardan incelenip onaylandi. cevizli patlican, yeni misafir spesiyalimiz: http://www.maksimum.com/yemeicme/tarif/204.php

Salı, Kasım 1
"hallo! weee"-in'
dun gece uyumadim! bunu buraya gururla yazicak kadar disari cikmaz olmusum. ama yakinda tasiniyoruz, aralik'ta. son gelismelere gore san fransisko'ya! cok mutlu.
dun aksam halloween usul ve yordamina uygun olarak birer kostum edindik. ben dilek bale gunlerinden kalma farsi/osmanlimsi/dansozumsu/nasil-anlatsamsi kostumumu giydim. resim olsa koyardim ama gece vakti cekmedik. beyaz tayt ustune mavi body ustune bebek mavisi transparan bilekleri lastikli (farsi gorunum icin yani) pantolon body'nin ustune bebek mavisi transparan shalimsi bisey sacima da ayni renk transparan basortumsu bisey. yani "gizlerdim kendimi ama kostum bu sirf, hem belki de dansozum belli degil" kostumu. joe da karate gunlerinden kalma kiyafetini ters giyip deli rolune girdi. ama nafile. herkes onu isa sandi. yanimizdan gecerken "jesus, right?" diye soranlari saymayi biraktik. bazen "i gotta talk to you, bro" ve "dont worry, your sins are forgiven" turlu diyaloglar vuku buldu. sonunda joe isa rolunu kabullendi... bir kiz da ikimize bakip "jesus and mary, right?" diye sordu. evet, benim de bir rolum oldu bu halloween dunyasinda *sniff*
simdi aksam yemegi sonra devam.
dun aksam halloween usul ve yordamina uygun olarak birer kostum edindik. ben dilek bale gunlerinden kalma farsi/osmanlimsi/dansozumsu/nasil-anlatsamsi kostumumu giydim. resim olsa koyardim ama gece vakti cekmedik. beyaz tayt ustune mavi body ustune bebek mavisi transparan bilekleri lastikli (farsi gorunum icin yani) pantolon body'nin ustune bebek mavisi transparan shalimsi bisey sacima da ayni renk transparan basortumsu bisey. yani "gizlerdim kendimi ama kostum bu sirf, hem belki de dansozum belli degil" kostumu. joe da karate gunlerinden kalma kiyafetini ters giyip deli rolune girdi. ama nafile. herkes onu isa sandi. yanimizdan gecerken "jesus, right?" diye soranlari saymayi biraktik. bazen "i gotta talk to you, bro" ve "dont worry, your sins are forgiven" turlu diyaloglar vuku buldu. sonunda joe isa rolunu kabullendi... bir kiz da ikimize bakip "jesus and mary, right?" diye sordu. evet, benim de bir rolum oldu bu halloween dunyasinda *sniff*
simdi aksam yemegi sonra devam.
Çarşamba, Ekim 19
lorenzo minicik bisy. uyurken durup durup "mmmhhmhmm? .... mmmhmmmm? ... mhmm?" ediyo. bicok soru olmali aklinda. buyudukce bu sorularin sayisinin azalicagi da garanti degil hani.
lady jessica'nin frank herbert icin cok ozel bi yeri olsa gerek. lakin ne zaman jessica'nin dusuncelerine dalinsa kitabin alinti yapilirligi bikac kat artiyor.
"One of the first lessons of the Sisterhood had been to reserve an attitude of questioning distrust for anything which came in the guise of logic."
"All proofs inevitably lead to propositions which have no proof! All things are known because we want to believe in them."
"They were such seriously futile people that she found herself wanting to cry out against their ready-made justifications for pointless lives."
-Lady Jessica/Frank Herbert, Children of Dune
bunu da DuneMUD'da buldum:
"Ask what Infinity might produce and the only answer possible is, 'Anything'. Any good, any evil, any god, any devil."
- Reverend Mother Tamalane
lady jessica'nin frank herbert icin cok ozel bi yeri olsa gerek. lakin ne zaman jessica'nin dusuncelerine dalinsa kitabin alinti yapilirligi bikac kat artiyor.
"One of the first lessons of the Sisterhood had been to reserve an attitude of questioning distrust for anything which came in the guise of logic."
"All proofs inevitably lead to propositions which have no proof! All things are known because we want to believe in them."
"They were such seriously futile people that she found herself wanting to cry out against their ready-made justifications for pointless lives."
-Lady Jessica/Frank Herbert, Children of Dune
bunu da DuneMUD'da buldum:
"Ask what Infinity might produce and the only answer possible is, 'Anything'. Any good, any evil, any god, any devil."
- Reverend Mother Tamalane
Cumartesi, Ekim 15
Perşembe, Ekim 13
Çarşamba, Ekim 12
bolum sonu canavari geldi de catti gercekten. ama bitek dizim siyrildi bisey olmadi. bi de bisikletin arka tekeri yamuldu. araba kullanirken onune bakmak bazi insanlar icin cok ozel bir efor gerektiriyo olmali.

latince'de bursa, "purse" anlamina geliyomus.
bi de ahtapotlar karaya cikip yuruyebiliyolarmis kisa bi sure, yengec yakalamak icin. vatozlar da kumsala cikip guneslenirlermis.

latince'de bursa, "purse" anlamina geliyomus.
bi de ahtapotlar karaya cikip yuruyebiliyolarmis kisa bi sure, yengec yakalamak icin. vatozlar da kumsala cikip guneslenirlermis.
Cumartesi, Ekim 8

bugun bitti 28 gun. yarin kitabin sonundaki routine'lere baslicam. yogadir. bu arada, kara simsek A takimini dover!
Gitt de dover tabi.
Perşembe, Ekim 6

Stanford'in Los Salseros grubu icin dun audition'a gittim. O kadar kalabalikti ki. 4 kiz ve 4 erkek seciceklermis! Joe da erkeklerin adimlarini ogrendi, ama audition'a girmedi :) Baya iyi danseden erkekler vardi, cok sasirdik. Kizlar da her zamanki gibi kotuden iyiye dagilim. Herkesin kulagi az cok iyiydi ama. Kizlarin sayisi erkeklere gore roketlemisti o yuzden ciftli koreografiyi bile tek basima calismak zorunda kaldim. Los Salseros sene boyu bicok gosteri yapiyomus. Sene sonuna dogru iyice abariyomus, bahar doneminde 20 gosteriye filan cikiyomus. Benim nasi gecti? Ilk basta kiz erkek ayri olan koreografiyi cok iyi yaptim (Joe'ya gore en iyilerindenmisim) ama sonra ciftli koreografide tamamen batirdim (kameraya cekilirken). Neyse practice round'da iyi yaptim en azindan onu gorduler. Bi de gruptan bi cocukla dansettim o da iyi oldu gordu en azindan normalde adimlari yapabildigimi. Bu Pazar ogrenicez sonuclari.
Cuma, Eylül 23
haftanin kelimeleri: "megalo-zenlik" (kopirayt koydum), "cekinmemek".
megalozenlik icin tanim bile yazmisim: "yani dupeduz 'iste ne kadar sihirliyim sen de goruyosun zaten ben bildigimi ederim senin ne dusundugun beni etkilemez' karizmasi."
cekinmemek ise kulaga ulastigi anki tingir degil ama ardindan kopan ufak mingir acisindan incelenmis.
megalozenlik icin tanim bile yazmisim: "yani dupeduz 'iste ne kadar sihirliyim sen de goruyosun zaten ben bildigimi ederim senin ne dusundugun beni etkilemez' karizmasi."
cekinmemek ise kulaga ulastigi anki tingir degil ama ardindan kopan ufak mingir acisindan incelenmis.

Bu Adile Hanim ananem Nadide Hanim'in buyuk buyuk akrabasi deseler de sasirmasam. Mandalina kokulu ananem benim.
Perşembe, Eylül 22
"When your actions describe a system of evil consequences, you should be judged by those consequences and not by your explanations."
Dedirtmis Frank Herbert.
a takimi izledik dun! ilk bolum heh. hatirladigimdan cok daha yavasti. dindidittiiiiiiiiiiin dit diiin diiiiiiiin!
"There remained facts which no curse or prayer or litany could wash from existence. Flight would not leave such facts behind. They could not be ignored."
-Lady Jessica'nin dusunceleri
Dedirtmis Frank Herbert.
a takimi izledik dun! ilk bolum heh. hatirladigimdan cok daha yavasti. dindidittiiiiiiiiiiin dit diiin diiiiiiiin!
"There remained facts which no curse or prayer or litany could wash from existence. Flight would not leave such facts behind. They could not be ignored."
-Lady Jessica'nin dusunceleri
Perşembe, Eylül 15
lou rhodes'un sesi cok bene gesserit.
"I must not fear. Fear is the mind-killer. Fear is the little-death that brings total obliteration. I will face my fear. I will permit it to pass over me and through me. And when it has gone past I will turn the inner eye to see its path. Where the fear has gone there will be nothing. Only I will remain."
Lou soylesin, adi da Litany Against Fear olsun.
"I must not fear. Fear is the mind-killer. Fear is the little-death that brings total obliteration. I will face my fear. I will permit it to pass over me and through me. And when it has gone past I will turn the inner eye to see its path. Where the fear has gone there will be nothing. Only I will remain."
Lou soylesin, adi da Litany Against Fear olsun.
Çarşamba, Eylül 7
Pazartesi, Eylül 5
Pazar, Eylül 4
bana gore hindileri asagiliyor bunu yazan insan. hindi, ne guzel ulke
ismi halbuki. baska kus isimli ulke var mi dunyada? bu İstanbul
Valiliği Protokol Müdürü dogasever bir insan olsaydi bakis acisi
cok farkli olurdu. insanin hindiden ustun olduguna kim karar vermis?
hindi atom bombasi icat etmis mi? hindi cevresindeki yasayan herseyi
yokedip kendini yuceltmis mi? hindi kendi kendini bile yoketmeye curet etmis mi? hayir, hindi dogaya insandan cok daha yakin bir yaratik. hindinin insandan daha dogru bir yol izledigi kesin.
ismi halbuki. baska kus isimli ulke var mi dunyada? bu İstanbul
Valiliği Protokol Müdürü dogasever bir insan olsaydi bakis acisi
cok farkli olurdu. insanin hindiden ustun olduguna kim karar vermis?
hindi atom bombasi icat etmis mi? hindi cevresindeki yasayan herseyi
yokedip kendini yuceltmis mi? hindi kendi kendini bile yoketmeye curet etmis mi? hayir, hindi dogaya insandan cok daha yakin bir yaratik. hindinin insandan daha dogru bir yol izledigi kesin.
Perşembe, Eylül 1
Çarşamba, Ağustos 24
Salı, Ağustos 23
"And I will show you something different from either
Your shadow at morning striding behind you
Or your shadow at evening rising to meet you;
I will show you fear in a handful of dust."
-T. S. Eliot
Iyi/kotu yok demenin cok guzel geldigi zamanlari hatirliyorum. Bunu soylerken aklimdan gayet zen bir kavram gecerdi. iyi ve kotunun olmamasini isterdim, eger yoksa "iyi"ydi. cunku "gercek" "iyi"ydi. peki ya gercek bu degilse? eger birseylerin "iyi" olmasi gerekiyorsa o zaman "gercek" ne? iyi/kotunun olmadigi bir evren iyi de olamaz kotu de olamaz. bunun var olmasini "istemek" gayet mantiksiz bir tavir olur. ama mantikli bir din gordun mu hic?
determinizm bence budizm'in eksik versiyonu. eksik cunku "sacredness" kavramini yalanlarken kendi kendini tanrilastiriyor determinizm. yani budizm, kendi eksikleri olsa da, determinizmden daha durust bir din. din kelimesinden nefret ediyorum evet, ama bu anlami tasiyan baska bir kelime bilmiyorum. deterministken de din kelimesinden nefret ediyodum, ama kendim birseyleri tanrilastirdigimin farkinda degildim. budizmin eksikleri ise tamamen mutluluga, aciyi dindirmeye yonelmis obsesif bir din olmasi. acinin "kotu" birsey oldugu kararina nasil varildi? mantiksiz evet, din ne de olsa.
insanlarin obsesyonlardan kurtulmasi gerekiyo. kafalarinin icindeki dugumler, binalar, yapilar her an yikilabilir. ama altindan kalkmak cok zor olur. o yuzden dikkatle birer birer saglamlastirmak gerekiyo. bir yapi gerekli evet. bir model gerekli, ama modele inanmamak, sadece model oldugunun farkinda olmak da gerekli. bir nevi herkes ayni seyin pesinde. *dogru modeli bulmak*. ama dogru model diye birsey yok. hepsi ayni "gercek"i sekillendirme, kutulara sokma, anlasilir, konusulur yapma amaci guduyo. bunu farkederse insanlar modellerle olan obsesyonlarindan da kurtulabilir, "gercek"e yakin modeller kurabilir, ama bu modellere simdiki kadar cozulmez bir dugumle baglanmamayi da ogrenebilir. umarim.
Your shadow at morning striding behind you
Or your shadow at evening rising to meet you;
I will show you fear in a handful of dust."
-T. S. Eliot
Iyi/kotu yok demenin cok guzel geldigi zamanlari hatirliyorum. Bunu soylerken aklimdan gayet zen bir kavram gecerdi. iyi ve kotunun olmamasini isterdim, eger yoksa "iyi"ydi. cunku "gercek" "iyi"ydi. peki ya gercek bu degilse? eger birseylerin "iyi" olmasi gerekiyorsa o zaman "gercek" ne? iyi/kotunun olmadigi bir evren iyi de olamaz kotu de olamaz. bunun var olmasini "istemek" gayet mantiksiz bir tavir olur. ama mantikli bir din gordun mu hic?
determinizm bence budizm'in eksik versiyonu. eksik cunku "sacredness" kavramini yalanlarken kendi kendini tanrilastiriyor determinizm. yani budizm, kendi eksikleri olsa da, determinizmden daha durust bir din. din kelimesinden nefret ediyorum evet, ama bu anlami tasiyan baska bir kelime bilmiyorum. deterministken de din kelimesinden nefret ediyodum, ama kendim birseyleri tanrilastirdigimin farkinda degildim. budizmin eksikleri ise tamamen mutluluga, aciyi dindirmeye yonelmis obsesif bir din olmasi. acinin "kotu" birsey oldugu kararina nasil varildi? mantiksiz evet, din ne de olsa.
insanlarin obsesyonlardan kurtulmasi gerekiyo. kafalarinin icindeki dugumler, binalar, yapilar her an yikilabilir. ama altindan kalkmak cok zor olur. o yuzden dikkatle birer birer saglamlastirmak gerekiyo. bir yapi gerekli evet. bir model gerekli, ama modele inanmamak, sadece model oldugunun farkinda olmak da gerekli. bir nevi herkes ayni seyin pesinde. *dogru modeli bulmak*. ama dogru model diye birsey yok. hepsi ayni "gercek"i sekillendirme, kutulara sokma, anlasilir, konusulur yapma amaci guduyo. bunu farkederse insanlar modellerle olan obsesyonlarindan da kurtulabilir, "gercek"e yakin modeller kurabilir, ama bu modellere simdiki kadar cozulmez bir dugumle baglanmamayi da ogrenebilir. umarim.
Pazar, Ağustos 21
Matchgoddess cikti!
matchgoddess.com'dan bakiniz sign up olunuz! herkese soyleyiniz! programcilik Joe, web dizayn Sez. Beta modundayiz feedback yollarsaniz cok makbule gecer.
Pazartesi, Ağustos 15
www.worldcantwait.org
caz festivalinde tutusturuldu elime flyer'lari. "the call" diyorlar. iyi sanslar diyorum.
san jose jazz festival dunyanin en buyuk bedava caz festivaliymis bu arada. salsa stage'i sevdim ben en cok. insanlar salsa yapti joe'yla ben de sacmaladik kafamiza gore. bi de sahnenin birinde elektronika etti adamlar, ilgincti tabi ama ayakta alkislamanin da bokunu cikardi cagimiz. madem zuppelik yapican bari secici bi zuppe ol!
caz festivalinde tutusturuldu elime flyer'lari. "the call" diyorlar. iyi sanslar diyorum.
san jose jazz festival dunyanin en buyuk bedava caz festivaliymis bu arada. salsa stage'i sevdim ben en cok. insanlar salsa yapti joe'yla ben de sacmaladik kafamiza gore. bi de sahnenin birinde elektronika etti adamlar, ilgincti tabi ama ayakta alkislamanin da bokunu cikardi cagimiz. madem zuppelik yapican bari secici bi zuppe ol!
Sarap
Evet, sapar. Sideways'den sonra merlot'ya olan ilgi dusmus. Her giden de bunu sorarmis. "sidewaysden sonra merlot icen kalmadi di mi?" onlar da herkese ilk soranmis gibi cevap verirmis. tabi sikici bir is ama cennette yasayanlara aciyamayiz di mi? Cennette kimlik de sormuyolar.
george'un evinin orda hindiler vardi. kabaramassin kel fatma annen guzel sen cirkin dedim 2 kez kabarir gibi yapti ama sonra yurudu gitti. navarro vineyards'a, george'un zamaninda en sevdigi uzum bagina da gittik. adam ve kiz arkadasi meg de vardi. iyi anlastik mi? herkesin sarap sevmesi yeterli boyle bi durumda.
bulutlu buralar bu aralar. cok guzel, ozlemisim. bi de yagmur yagsa.
george'un evinin orda hindiler vardi. kabaramassin kel fatma annen guzel sen cirkin dedim 2 kez kabarir gibi yapti ama sonra yurudu gitti. navarro vineyards'a, george'un zamaninda en sevdigi uzum bagina da gittik. adam ve kiz arkadasi meg de vardi. iyi anlastik mi? herkesin sarap sevmesi yeterli boyle bi durumda.
bulutlu buralar bu aralar. cok guzel, ozlemisim. bi de yagmur yagsa.
Cumartesi, Ağustos 13
Perşembe, Ağustos 11

"Science journalists certainly hold interesting leads, but they must compete with other journalists for print space." -Context-
Guldum buna. Sanki denizdeki midyeden bahsediyo. Dogru ama. Joe'nun buyukbabasi George da gazeteciydi, bilim/teknik. Su lafi cok severdi: "Kopek adami mi isirmis, ilginc... ama asil hikaye ancak adam kopegi isirinca!" (Hani "bi esprisi vardi" misali)
Salı, Ağustos 9
Pazartesi, Ağustos 8
Okuyorum. Devamli kopuyorum cok komik cumleler kuruyo Tijen Inaltong ama bilgiler guzel. Zaman yok, yavas yavas okuyorum: Aciot, Adacayi, Ahlat, simdilik. Aciot'u bulamadim, Ingilizcesi black bryony imis, kuskonmaz'a benziyo biraz (asparagus). zehirli ve sifali hihi. Adacayi her yerde bulurum! Sage, yemek tarifi tabi. Ahlat da armut gibi bisey ama ingilizce ismini bile bulamadim. yaban armudu iste bildigin. kimse bilmiyo muymus? ben de bilmiyodum.
Cuma, Temmuz 29
bucuruklu ev

"This tubby ant may look like she swallowed a marble, but she's actually packed with food critical to her colony's survival. Some Australian honey pot ants serve as living larders. Stuffed to bursting with sugary fluid, the ants dangle from the ceiling of a dark chamber, and their nestmates occasionally tap them like a keg of beer."
evimizde su an: 1 adet ucuc bocegi, 1 adet guve ve yaklasik 250 adet karinca bulunmakta. hepsinin giris zamani 24 saatlik bir dilime tekabul edebilir.
tâmmen: tam olarak.
tamsetmek: belirsiz kılma, silme.
tân: yerme, ayıplama.
tango: şarkılı bir dans.
Perşembe, Temmuz 28
Çarşamba, Temmuz 27

Rene Marie
Eddie Palmieri
The Bad Plus
Poncho Sanchez and the Latin Band
Bettye LaVette
Karrin Allyson
Louie Bellson
Ernestine Anderson
Soulive
Jason Moran & The Bandwagon
"Artists scheduled to appear include five-time Grammy nominated vocalist Nnenna Freelon, saxophone legend Jimmy Heath, the horn-driven salsa sounds of Cubanismo, the contemporary jazz of Yellowjackets, inventive alto saxophonist Greg Osby, Puerto Rican master flutist Nestor Torres, the infectious Latin and world sounds of Ricardo Lemvo & Makina Loca, the blues-based voice of Bay Area native Ledisi, as well as two of the hottest rising stars in jazz, 15-year-old guitarist Julian Lage and 18-year-old pianist Taylor Eigsti." -allaboutjazz.com
Pazartesi, Temmuz 25
Perşembe, Temmuz 21
momo taberu?

is baslatmak boyleymis demek. aha aha. him him.
babamlar da baslatmislar bi ara, "metay ticaret". hihi cok cici. isim edinmek ben bir "evil corporation"im demek pek kolay ama sonrasi? ih cok zor. ama bizi hicbirsey durduramiyciyaaaakk! muoohohohohoooo! (hain noel baba gulusu)
bir de blogumu okuyan birileri olsa pek sevinicektim. varsa varliklarini komment tanjantiyla kesistirip bana bildirsinler de sevineyaziyim. sevin evli mi bu arada? (hain noel baba esprisi)
ben en iysi en sesini duymak istedigim ama mail'ini bicak acmayan insanlara kendim blog acim da yazsinlar. (isin gucun yok mu evladim)
mesela KECI.
Çarşamba, Temmuz 20
mizmiz
K. blog yapsin baska turlu anlatmicak hicbisey. E. 3d olsun. B.den zaten ses cikarmak imkansiz. G.yi de cok ozledim ama o benim de sucum biraz. J.? hihi. J. film izlesin benle. Obur J. de buraya gelsin kamp yapalim, I. da tabi. N.ye noldu anlamadim internetinin sarji bitti heralde. A. cok cici en cicisi o. Obur A. ve G. iyidirler umarim. D. mutlu olsun. Baska kim var?
Pazartesi, Temmuz 18
Pazar, Temmuz 17
bir gunluk teneffus, 3 sene yaz tatili. miydi neydi
sol elimin ustunu sokmuslar minik yaratiklar. pasifik olan okyanusun orda yasiyolar olsa gerek. arabalar ve hayvan katliami. heybeliada'da yasamak var. ilk firsatta arabamizdan kurtulucaz insallah. amin.
tavlanin ici kum oldu hep. tenim kumlu. joe'mun saclari kumlu. onun saclari kum zaten hoho. ya da peanut butter.
barbeku manyakligini astik. bir de bacon manyagi oldum ben. carpilmayalim.
makineyi fotocuya goturur goturmez su yaptigim objenin resmini cekip koymaktir planim.
tavlanin ici kum oldu hep. tenim kumlu. joe'mun saclari kumlu. onun saclari kum zaten hoho. ya da peanut butter.
barbeku manyakligini astik. bir de bacon manyagi oldum ben. carpilmayalim.
makineyi fotocuya goturur goturmez su yaptigim objenin resmini cekip koymaktir planim.
Cuma, Temmuz 15
Kaydol:
Yorumlar (Atom)














